Kıl Dönmesi Nasıl Geçer?

İnsanların hayatı boyunca karşılaşabileceği bir çok hastalık olabilmektedir. Bazı yaşanılan sorunlar tamamen tedbirsizlik ve önemsenmeme sonucunda meydana gelmektedir. Bu sorunların çoğu hastalık olarak nitelendirilmemekte, yalnızca sorun ya da rahatsızlık olarak görülmektedir. Çünkü tedavi edilebilir ve tedavisinden sonra dikkat edildiğinde hayat boyunca tekrar karşılaşılamayacak problemlerdir.

Bazı hastalıklar ise bir dönem kullanılacak olan ilaçlarla geçebilecek türdeyken, bazı rahatsızlıkların tek tedavisi ameliyat ya da benzeri tıbbi müdahaleler olmaktadır. Buna benzer olan sorunlardan biri de konumuz olan kıl dönmesi problemidir.

Dilerseniz yazımıza kıl dönmesi oluşumunu açıklayarak devam edelim.

Kıl Dönmesi Nasıl Oluşur?

Bu sorun daha çok genç erkeklerde görülmektedir. Tıpta ki ismi pilonidal sinüs olan rahatsızlık daha çok kuyruk sokumu bölgesinde meydana gelir. Saç, ense, sırt gibi bölgelerden kuyruk sokumuna düşen kıl, tüy gibi cisimlerin dışında elbise tozları ve cilt kalıntıları vücutta delik meydana getirerek cilt altına giriş yapmakta ve buluşmaktadır.

Buluşan yabancı maddelerin meydana getirdiği yumak vücut tarafından fark edildiğinde herhangi bir zarar vermemesi amacıyla etrafı kapsülle sarılmaktadır. Bu sürecin gelişmesinden ve meydana gelen rahatsızlıktan kişinin neredeyse hiç haberi olmaz ta ki bu kapsül hızlı, sert veya uzun oturuşlar nedeniyle patlayana dek.

Vücut patlayan kapsül içerisinden çıkan yabancı cisimlerle tekrar karşılaştığında savunma mekanizmasını aktif hale getirerek, bu cisimleri yok etmek amacıyla sıvı salgılar. Salgılanan sıvı maalesef bu cisimleri yok edemediği gibi çıkışta yapamaz ve bölgede apse (iltihap) oluşumuna yol açar.

Meyana gelen apse büyük derecede ızdırap yaşamaya sebep olur. Artık kıl dönmesinin tedavi edilmesi gerekmektedir. Fakat tedavi edilmesi için ilk olarak bu apse boşaltılmalıdır.

Kıllar Nasıl Delik Açar?

Kuyruk sokumuna düşen yabancı maddelerden bahsetmiştik. Eğer bu bölgenin temizliği ve bakımlığı yapılmaz ve o bölgede kılların durduğu sırada sürtünülürse ciltte bir delik meydana gelir. Ve bu tüm yabancı cisimler delikten içeri giriş yaparak birikim gösterirler.

Kıl Dönmesi Tedavisi Kaçınılmazdır

Hastalık maalesef ilaçlarla tedavi edilemez. Kesi yapılarak yumağın kapsül ile birlikte alınması gerekmektedir. Bazı kişiler bitkisel ilaçlarla, lazerle ya da benzeri merhemlerle tedavi edebildiğini iddia etmektedir. Fakat cilt altında bulunan yabancı maddeleri bu yollarla tahrip etmek ne yazık ki mümkün değildir. Özellikle bir çok rahatsızlığın tedavisinde büyük rol oynayan lazer bile çaresiz kalmaktadır.

Yaklaşık 14 kıl dönmesi ameliyatı tekniği bulunmaktadır. Yöntemlerin sürekli avantaj sağlayacak boyutta modifiye edilerek geliştirilmesinden dolayı sayısı artış göstermektedir. En olumlu ve pratik olan teknik şu an mikro sinüsektomi yöntemidir.

Hemen aşağıda ki eklediğimiz video da mikro sinüsektomi yönteminin ne kadar zaman aldığını ve nasıl bir pratiklikte olduğunu izleyebilirsiniz.

Mikro Sinüsektomi Yöntemiyle Kıl Dönmesinden Kurtulun

Mikro sinüsektomi , bascom yönteminin modifiye edilmiş (geliştirilmiş) halidir ve genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Atilla KAYA tarafından geliştirilmiştir. Günümüzde kıl dönmesi tedavisi adına geliştirmiş en avantajlı yöntemdir. Mikro sinüsektomi yöntemi klinik ortamında bile uygulanabilecek kadar pratiktir ameliyathane ortamı gerektirmez.

Lokal Anestezi Eşliğinde Uygulanır
Bir diğer avantajı ise narkoza ihtiyaç duyulmamasıdır. Kuyruk sokumunda kıl dönmesi meydana gelen bölgeye bölgesel uyuşturma (lokal anestezi) uygulanır.

Küçük Boyutta Kesi Uygulanır
Mikrosinüsektomi yönteminde uygulanan kesi boyutu ortalama 2-3cm civarıdır. Tüm yöntemlerin içinde en küçük kesi bu yöntemde uygulanmaktadır. Kesi yapılan alandan kapsül çıkarıldıktan sonra kesi yeri kendiliğinden emilen dikişle kapatılır. Böylece dikiş aldırma ihtiyacı da duyulmaz.

10 Dakika İçinde Tamamlanmaktadır
Bölgesel uyuşturma yapıldıktan sonra uygulama 5-10 dakika civarında gerçekleştirilmektedir. Çok kısa sürede tamamlanan tedavinin ardından hasta 10-15 dakika salonda dinlendirildikten sonra klinikten çıkarak kendisi evine, işine dönebilmektedir.

Mikro Sinüsektomi Yönteminin Avantajları Nelerdir?

– Pansuman gerekmez
– Tedavinden 2-3 gün sonra banyo yapabilir veya denize girebilirsiniz
– Narkoz gerekmez
– İstirahat gerekmez.
– Okul, iş ve sosyal hayatınıza hemen dönebilirsiniz.
– Kıl dönmesi oluşumunda rol oynayan faktörlere dikkat ettiğiniz taktirde tekrarlama riski yoktur.

Kıl Dönmesi Tedavi Ücreti Ne Kadar?

Bu uygulanacak olan yönteme, kıl dönmesinin durumuna ve delik sayısına göre bir çok kritere göz önüne alınarak fiyatlandırılabilir. Kıl dönmesi tedavi ücretlerini öğrenmek için aşağıda ki görsele tıklayarak WhatsApp destek hattımıza ulaşabilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.

Diğer Uygulanan Yöntemler Nelerdir?

Kıl dönmesi için geçmişten günümüze geliştirilmiş onlarca yöntem bulunmaktadır. Bunların bir çoğu yaşattığı komplikasyonlardan dolayı günümüzde uygulanmamaktadır. Hala varlığını devam ettiren yöntemler ise şunlardır.

Bascom

Dr. John BASCOM tarafından geliştirildiği için yönteme BASCOM ismi verilmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz mikro sinüsektomi yöntemiyle benzerlikleri bulunmaktadır ki zaten bu yöntemin geliştirilmiş halidir. Çok ilerlememiş tüm kıl dönmesi vakalarında rahatlıkla uygulanabilir. Kesi boyutu bu yöntemde de oldukça küçüktür.

Karydakis

Bu yöntemde Karydakis ismindeki Yunan hekim tarafından geliştirildiğinden karydakis yöntemi olarak anılmaktadır. Flap ameliyatının bir türüdür. Bu yöntemde uygulanan kesi “D” şeklindedir. Kapsül çıkarıldıktan sonra az kesi uygulanan taraf serbestleştirilerek diğer tarafa dikilerek işlem tamamlanır.

Kaynak:
1- Tezel, E., Bostancı, H., Azılı, C., Kurukahvecioğlu, O., & Anadol, Z. (2009). PİLONİDAL SİNÜS HASTALIĞI VE TEDAVİSİNE YENİ BİR BAKIŞ. Marmara Medical Journal, 22(1), 85-89.

2- Senapati, A., Cripps, N. P. J., & Thompson, M. R. (2000). Bascom’s operation in the day-surgical management of symptomatic pilonidal sinus. British journal of surgery, 87(8), 1067-1070.

3- Kitchen, P. R. B. (1996). Pilonidal sinus: experience with the Karydakis flap. British journal of surgery, 83(10), 1452-1455.